Yunan mitolojisine göre Phthia Kralı Peleus ile “Gümüş Ayaklı” Su Tanrıçası Thetis’in oğlu olduğuna inanılan Akhilleus, dünyanın en büyük savaşçılarından biri olarak kabul edilmektedir. Annesi Thetis, oğlunu yeraltı dünyasından geçen ölümsüzlük nehri Styx’e sol topuğundan tutup batırdığı için sadece sol topuğundan vurulursa öleceğine inanılan Akhilleus, rivayete göre Chiron isimli bir insanın üst gövdesine ve bir atın gövde ve bacaklarına sahip olan centaur (at adam) tarafından yetiştirilmiştir.
Yunan Kralları Odysseus ve Diomedes, Troya Savaşı’nı ancak Akhilleus’un yardımıyla kazanabileceklerini düşünmüştür. Akhilleus, 50 gemi ile Troya’ya gelmiştir. Akhilleus, Yunan kuvvetleri lideri Agamemnon’un Briseis adlı esir bir kadını kendisinden aldığı için krala kızmış; bu nedenle savaşmayı reddetmiştir. Ancak arkadaşı Patroclus’un, Troya Prensi Hektor tarafından öldürülmesinin ardından Akhilleus, Patroclus’un intikamını almak için Troya şehir kapılarının önüne kadar gitmiştir; Hektor onu savaşmaya hazır olarak beklemiştir. İki kahraman savaşmış ve Akhilleus mızrağını Hektor’un boynuna saplamıştır. Akhilleus, Hektor’un vücuduna kasten kötü davranmış; onu arabasına bağlayarak Yunan kampına götürmüştür. Akhilleus, Troya Prensi Paris’in attığı okun, topuğuna isabet etmesi ile ölmüştür.
Yorum Yazabilirsiniz
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.